Meme kanseri üreme yaşları kadınlarda en sık görülen malignite, her yıl dünya çapında yaklaşık 1,5 milyon kadın her sene meme kanserine yakalanmaktadır. Ne yazık ki, meme kanseri ne yakalanan birçok genç kadın gonadotoksik kemoterapi rejimlerinin etkileri nedeniyle kısırlık ve prematüre yumurtalık yetmezliği (POF) ile karşı karşıyadır. Siklofosfamid ve antrasiklinler gibi hücre-döngüsü spesifik olmayan ajanlar hücre döngüsünün her aşamasında hücrelere zarar verir. 5-florourasil ve metotreksat gibi hücre döngüsünün S fazına özgü bir şekilde hareket eden kemoterapi ajanları primordial foliküller için daha az zararlıdır ve preantral ve antral kohortlar gibi büyüyen foliküllerin fraksiyonuna daha fazla zarar verme olasılığı daha yüksektir. 40 yaşın altındaki hastalar daha büyük yumurtalık rezervine sahiptir ve kemoterapi ilaçlarına maruz kaldıktan sonra 40 yaşından büyük olanlara göre adet fonksiyonlarını koruma olasılığı daha yüksektir. Siklofosfamid, metotreksat ve 5-florourasil (CMF) ve siklofosfamid, epirubicin ve 5-florourasil (CEF) gibi eski kemoterapi rejimlerinin iyi belgelenmiş yumurtalık toksisitesi aksine, yeni takson içeren protokoller için veri sadece son on yılda birikmiştir. Ayrıca Trastuzumab (anti HER2/neu antikor), Lapatinib (anti HER2/neu ve EGFR antikor) ve Fulvestrant (östrojen reseptör antagonisi) gibi hedefli tedavilerin yumurtalık fonksiyonu üzerindeki etkisi hala bilinmemektedir. Meme kanserinin tedavisinde kullanılan kemoterapi ajanlarına bağlı amenore riski tabloda verilmiştir.

  Kemoterapi süresi (Ay)

Amenore riski

<40 yaş

Amenore riski

>40 yaş

CMF 1-12 4-74 34-97
FEC or CEF 6 0-50 49-92
AC içeren kombinasyonlar 4-6 5.3-98 44-96
Taxane içeren kombinasyonlar 4-8 6-100 17-100